Kadıköy Su Sporları Kulübü

Her şeyden önce otizmin ne olduğunu tanımlamaya ve otizmin bir hastalık olmadığını söylemeye ihtiyacımız var. Otizm sosyal ve iletişim becerilerinin gelişmesi aşamasında ortaya çıkan bir durumdur. Başkalarına ve çevresinde gelişen olaylara karşı ilgisizlik, göz temasından kaçınma, bizim algılayamadığımız bir sebepten dolayı gülme ya da ağlama, konuşma farklılığı, ardışık hareketleri yaparken zorlanma gibi bazı durumlar otizmin özellikleri arasındadır.

Daha önce çalıştığım otizmli çocuklardan yola çıkarak, otizmlilerin herhangi bir şeyi bizden farklı görüp, algılayıp tepki geliştirdiklerini söyleyebilirim. Bu nedenle otistik bir çocukla, herhangi bir konuda eğitim çalışması yaparken ortak olmasa bile benzer bir algılama alanı yaratıp, bu algılama alanına uygun cümleler ve direktiflerle eğitim yapılmalıdır. Otizmli bir çocuğa mecazi ya da soyut anlamlı cümlelerle yaklaşmak ve bir şey öğretmeye çalışmak başarısızlıkla sonuçlanabilir. Örneğin otizmli bir çocuğa yüzme dersinde, “suyu çek”, '”ileri uzan”, “suya yat” gibi cümlelerle istediğimizi yaptıramayız. Bunun yerine eğitim basamaklamalarının arasını uzatıp, hareketleri en temel ve en somut aktarabileceğimiz bir metot seçmeliyiz. Çünkü yine örnekten yola çıkacak olursak otizmli çocuk, kullandığımız “çek” fiilini bir şeyi tutup çekmekle bağdaştıracağı için suyun içinde neyi çekeceği konusunda zorlanır. Aynı şekilde “yat” fiilini de yatağa yatmak, uyumak gibi somut eylemlerle bağdaştırır ve suda yatak göremediği için hareketi tamamlayamaz.

Peki ne yapmalı?

Her şeyden önce otizmli bir çocuk yüzme öğrenirken, geçmişinde otizmli çocuklarla çalışmış ve yüzme sporunda uzman antrenörlerle çalıştırılmalıdır. Temel yüzme eğitimi (suda kalma ve suda basit ilerleme) verilirken önemli iki nokta vardır: Birincisi “sabır” ikincisi ise “birebir eğitim”dir. Temel yüzme eğitimini tamamlamış otizmli bir çocuk 3-4 kişilik otizmli çocuk grubuyla yüzme dersi alabilir. Daha ilerleyen aşamalarda da otizmi olmayan çocuklarla da yüzme derslerine devam edilebilir.

Tekrar unutmamak gerekir ki, otizm bir hastalık değil, bir davranış durumudur. Tek yapmanız gereken otizmin ne olduğunu bilin, dünyayı nasıl algıladıklarını anlamaya çalışın ve onların penceresinden bakarak, planlı bir yol haritasıyla eğitimlerinizi gerçekleştirin.